1 Şubat 2010 Pazartesi

2008 URFA HATIRALARIM-3


Ertesi gün erkenden kahvaltımızı edip yola düştük. Önce Siverek' e vardık. Siverek benim en merak ettiğim ilçelerinden biriydi Urfam' ın. Diğer ilçelere kıyasla bir hayli gelişmiş. Yüksek apartmanlar, yeni yapım binalar, güzel dükkanlar... Siverek'te Ulu Cami' yi ziyaret ettik. Tarihi bir yapı. Hele bahçe kapısı çok ilginç. Hani belediyenin yere döşediği kemik taşlar olur ya, yapısal olarak onlara benziyor. Tamamen taş bir kapı. İlk gördüğümde çok şaşırmıştım. Hükümet Konağı ve Gazi Paşa İlköğretim Okulu da tarihi binalar arasında yer alıyor. Siverek sokaklarında şöyle bir geziyoruz. Çarşısında allı pullu eşarplar, göz kamaştıran kumaşlar var. Halkın çoğu Kürtçe konuşuyor. Ve pek çok dükkandan Kürtçe şarkı sesleri yükseliyor.
Eeeee Siverek' e gelip de peynir almamak olur mu; bıkıp usanmadan peynir satacak bir dükkan arıyoruz. Peyniri tenekeyle toptan satmaya alışmış olacaklar ki, sorduğumuz yerler hep "tenekeyle mi alacaksınız?" diyorlar. Hatta bir tanesi ne sorduğumuzu anlayamıyor. Dükkan komşusu ona Kürtçe tercüme edince, "peynir yok" diyor. Perakende peynir satan bir dükkanı nihayet buluyoruz:) İlginç ve ufak bir dükkan. İçinde peynir ve margizet var sadece. Margizet Urfalı hanımların örttüğü mor eşarp. Hani sınır bayramlaşmalarında ya da diğer zamanlarda haberlerden görmeye alışkın olduğumuz, bilirsiniz. Siverek peynirini tadıyor ve alıyoruz. Bizim burada satılanlara hiç benzemiyor:) Galiba her şeyi yerinden almak lazım. Çok aradık, yorulduk ama peynir bu uğraşa değdi doğrusu. Siverek gezimizin hitamında bir Kur'an Kursu'nun düzenlediği kermese denk geliyoruz. Oradan aldığımız içli köfteleri yerken Hilvan yollarına düştük bile. Köfte bitiyor, dilimde "Siverek sularına..." diye Delalım'ın çağrıştığını farkediyorum. Güzel bir günde vakit öğlene dönerken kendimizi Hilvan'da buluyoruz.
Hilvan hatıraları da nasip olursa bir sonraki yazıya kalsın. Yeni bir yazıda buluşmak ümidiyle hepinize mutlu günler dilerim.

(İlk yayın Tarihi 19.12.2008)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayatın kendisi bir yorumdur aslında. Özgün ol, kendi hikayeni yaşa.
Yorumlarınızla mutlu oluyorum. Hepinize teşekkürler.