24 Temmuz 2019 Çarşamba

Gittin Gideli


Yorgun bir günün ardından ağır adımlarla oturma odasına geçerken kendi haline şaşırıyordu Ahmet. Zira bunca yıl sonra bir kez daha Manolya'yla konuştuğuna kendisi de inanamıyordu. "İlk günden bu yana koskoca beş yıl oldu. Son günden bu yana ise koskoca dört yıl... Deselerdi bana dört yıl sonra kendini yine Manolya'nla konuşurken bulacaksın, ihtimal vermezdim sanırım. Ama biliyor musun, şimdi bunu deseler bir tek itirazım olur. Durun derim. Durun, Manolya'n demeyin. Tamam, o hep içimde. Tamam o hep benimle. Ama artık ona Manolya'm diyemem. Ben burada hatıralarımı mavi bir tesbihin tanelerine hapsetmiş beklerken, o gitti ellerin yâri oldu. Ben artık ona Manolya'm diyemem ... " Efkarı tüm odaya yayılmış, çayının kokusu gamının kokusuna karışmıştı. "Şimdi" dedi, "şimdi tıpkı filmlerdeki gibi bir şey yapacağım. Radyoyu açacak ve ilk şarkıyı ikimiz için dinleyeceğim. Artık 'biz' olAmayan ikimiz için... Bakalım ikimiz'e hangi şarkı çıkacak?" dedi ve radyonun düğmesine dokundu. Açar açmaz 90'lardan popüler bir şarkı çalmaya başladı. Sözleri şöyleydi:

"Gittin gideli, 
Acılardayım, yapayalnızım, çok özledim. 
Gittin gideli, 
Güneşin tadı, sevdanın adı, bende hal kalmadı... 
Seni özledim. 

Gittin gideli, değişen bir şey yok şimdi, 
Buralarda ben hep aynı benim şimdi, 
Sen nasılsın uzaklarda? 

Gittin gideli, 
Dualarımı duyarsın diye sana yolladım, 
Duvarlar örüp ben hasretime, 
Delice duygular yaşayıp içimde, 
Seni bekledim. 

Gittin gideli, değişen bir şey yok şimdi, 
Buralarda ben hep aynı benim şimdi, 
Sen nasılsın uzaklarda?"

Şarkının ritmi yavaş yavaş kaybolmaya başlarken, Ahmet de yeniden konuşmaya başladı:

"Şaşkınım be Manolya! Bu kadar mı denk gelir? İkimiz'e çıkan şarkıya baksana! Gittin gideli... Sen gittin. Ardında kalana ne olacağını düşünmeden, içimdeki beni kırıp dökerek gittin. Kaldığın yerden değil, yeniden başladığın yerden devam ettin hayatına. Bir yabancıyla, yeniden başladın. Bir yabancıyla yeniden başlarken, beni kendine yabancı ettin. Dün biz'dik. Şimdi 'iki yabancı'yız. Sahi, şarkıda da dediği gibi, sen nasılsın uzaklarda? Mutlu musun?  Hayatında her şey istediğin gibi mi? Bensizlik sana istediklerini getirdi mi? Hani kaçıp gittin ya benden, elde ettin mi tüm hayallerini? Bebeğin oldu mu mesela, diyordun ya hani hayat bana borçlu diye. Hayattan borcunu aldın mı Manolya?" Ahmet öylesine içten konuşuyordu ki, o an onu biri görse  Manolya sahiden karşısında ve onunla konuşuyor sanırdı."Ben mi? Ben şarkıda söylediği gibi değilim. Değişen bir şey yok bende diyemem. Bende çoook şey değişti. Neler mi? Boşver be Manolya! Sen bunu sahiden merak etseydin beni bırakıp gitmez, yanımda kalıp görürdün. Boşver! Bu kadarız işte artık senle ben! Bu kadar işte iki yabancının konuşabileceği... "

Ahmet, yıllar sonra Manolya'ya bir kez daha seslenmiş ve karmaşık duygular içerisinde radyoyu kapatıp koşmaya çıkmıştı. Herkesten ve her şeyden kaçarcasına koşuyordu. Unutmak ister gibi, unutmamak ister gibi... 

24 Temmuz 2019 / KONYA / 00.19

Ahmet ve Manolya serisinin diğer yazılarına, Ahmet ve Manolya etiketine tıklayarak ulaşabilirsiniz. Yeni bir yazıda görüşmek ümidiyle. Umut hep vâr olsun...


TÜM MANOLYA SERİSİ YAZILARI:

1. İçimdeki Boşluk

2. Hayallerim ve Sen

3. Güllerin Kurudu Kaldı Ellerimde

4. Neden Manolyam?

5. Kırgınım Sana

6. Ahmet'in Manolyaya Son Mektubu (SON)

7.Manolya'ya

8. Gittin Gideli