17 Ağustos 2013 Cumartesi

Köşe Yazarlığı ve Hayattan Kısa Kısa


Merhaba Arkadaşlar,

Kısa bir süre önce Şanlıurfa Güncel adlı web sitesinden, yazılarımın yayınlanması için teklif aldım. İsmim Canım Urfam'la birlikte anılacak diye kabul ettim tabi =) Şu ana dek toplam altı yazım/şiirim yayınlandı. Bu mutlu haberi sizlerle paylaşmak istedim. Beni oradan da takip etmek isterseniz lütfen tıklayınız.

Yarın nasip olursa Ankara'da İş Güvenliği Uzmanlığı sınavına gireceğim. Hepinizden dua rica ediyorum. Oradan da kısmetse Armutlu'ya geçeceğiz. İki hafta boyunca aranızda olamayacağım. İmkan olursa girmeye çalışırım ama görüşemezsek Allah'a emanet olun. Hakkınızı helal edin.

Hepinize sevgilerimle. Umut hep vâr olsun.

13 Ağustos 2013 Salı

Tek günlük İstanbul Gezisi / 02 Haziran 2013

Bir günlük İstanbul gezisi için bulutların üzerinde başladı yolculuğum:

 Hava kapalı olduğu için Kadıköy İskelesi'nde deniz oldukça renksiz görünüyordu:













Yeni bir yazıda görüşmek ümidiyle. Umut hep vâr olsun.



1 Ağustos 2013 Perşembe

RAMEN (Ramyeon) (Korean Noodle Soup)-FAVORİLERİMDEN


Daha evvel Kore dizi ve filmlerine merak sardığımdan bahsetmiştim. Bununla birlikte Kore mutfağı da otomatikman hayatıma girmiş oldu. İyi ki de girdi. Şimdiye dek denediğim tariflerin hepsini beğendim. Merak ettiğim yemekler için hakiki tarifleri bulmaya çalışıyorum ki aslına uygun olsun. İnternette pek çok saçma tarifler var çünkü. Bu noktada Maangchi'nin bloğu ve youtube çok işime yaradı. Şimdiye kadar denediklerim geleneksel Kore pirinç keki gyungdan, yumurta rulosu, ramen, pirinç şehriyeli tavuk ve baharatlı kızarmış balık oldu. Gerçekten hepsi de birbirinden güzeldi. Ancak içlerinden ramen, vazgeçilmez favorilerimden oldu. O kadar ki farklı bir kültüre ait yemeği canımın çekeceğini, sık sık yapıp yemek isteyeceğimi söyleseler inanamazdım. Ancak böyle oldu =) Ramen hakkındaki görüşlerimi daha evvel şurada belirtmiştim. Ben bu yemekle anladım ki önyargılı olmak, bizim kültürümüzdeki gibi "keçinin yemediği ot başına vururmuş" demek hakikaten yanlışmış =) Şimdi adeta haftada en az bir kez yapıp yemek istediğim lezzetlerden oldu. Üstelik iftar için dahi yaptım, düşünün artık. Ablam ve eniştemin de favorilerinden =)

Kore dizilerinde bol bol gördüğüm ramenin hazır satılanları da var ülkemizde. Ancak yazık ki Koreliler haram hayvanı da yedikleri için, hazır ramenlerin içinde ya da soslarında bu hayvanın maddelerinin bulunması kuvvetle muhtemel. Dolayısıyla helal gıda için en temizi evde kendim yapmaktı.

Yapmadan evvel bir hayli araştırdım. Hani Ayna programından falan Japonlar'ın udon'unu biliyorduk, taze kesilmiş kurutulmamış çubuk makarnadan sulu yemek yapmak. Koreliler'in rameninin udondan temel farkı ise kurutulmuş noodle ile yapılması. Ramen hakkında yaptığım araştırmalarda edindiğim bilgiler şöyle oldu:

* Kesinlikle çok sıcak olmalı. Soğuk ramenler de var ama sıcak tüketileni çok sıcak olmalı.
* Üstünde yeşil soğan ve susam, içinde ise acı, baharat ve bulyon olmazsa olmazlardan.
*Yumurta da genellikle kullanılıyor ve içine istediğiniz sebzeyi ekleyebiliyorsunuz.

Koreliler ramen için balık bulyon kullanıyorlar genelde. Toz halinde olanlardan. Bense hazır bulyon kullanmak istemediğim için tavuk suyu ile yaptım. İçine istediğinizi ekleyebiliyorsunuz. Ben kendi uydurduğum sade tarifi denedim ve gerçekten çok beğeni aldı tadanlardan. İşte benim ramen tarifim:

Malzemeler:
* 2 adet noodle (kişi sayısına göre artırılabilir)
* 1 çay kaşığı kekik
* 1 çay kaşığı kimyon
* 1 çay kaşığı acı sos (benim kullandığım sos çok yoğun bir tada sahip. Bunu artırabilirsiniz. Acı sos yoksa acı toz biber kullanılabilir)
* 1 çay kaşığı kuru reyhan
* Yarım çay kaşığı köri
* 1 çay kaşığı susam yağı
* 1 yemek kaşığı soya sosu (ben Kühne markasını kullanıyorum)
* Göz kararı karabiber
* Göz kararı tavuk suyu
* Göz kararı normal su
* 3 adet taze soğan (çok iriyse daha az kullanabilirsiniz, sadece üstüne ekleniyor)
* Susam

Yapılışı:
Tavuk suyu ve normal suyu geniş bir tencerede kaynatın. Zira noodle'lar pişerken açılacak. Tencere bu nedenle çok ufak olmamalı. Bu su karışımı, noodle pişince bitmeyecek kadar çok olmalı. Adı üstünde bu bir noodle çorbası çünkü.

Kaynayınca içine baharatları ekleyin. Sonra susam yağı, soya sosu ve acı sosu ekleyin. Kaynamaya devam ederken önce birinci noodle'ı, sonra ikinci noodle'ı suya atın. Yani hepsini bir anda değil, tek tek atın. Makarna pişirir gibi karıştırmayın. Sadece hafif hafif karıştırabilirsiniz. Pişince servis tabağına alın ve üstüne önce yeşil soğan sonra susam ekleyip afiyetle yeyin (Koreliler önce noodle'ları sonra baharatları ekliyorlar. Bazen böyle de yapıyorum, ikisi de güzel oluyor).

Şunu da eklemeden geçemeyeceğim. Eskiden yemek yeme çubuklarının (chopsticks) insanlara eziyet etmek için üretildiğini düşünürdüm. Ancak bazı yemeklerin tadı hakikaten chopstick ile çıkıyor. Ki ramen de bunlardan. Birisi bana nasıl kullanacağımı göstermemesine rağmen ben bile kullanabiliyorum ve inanın çatal kaşıkla yemekten farklı bir lezzet oluyor. Her yemek aslına uygun yenilmeli. Nasıl ki Konyamız'ın meşhur fırın kebabı çatal kaşık kullanmadan elle yenir, aslı budur, ramen de chopstick ile yenmelidir. İmkanı olanlara tavsiyemdir. Koreliler rameni chopstick ile yeyip, suyunu da ya kaşıkla içiyorlar ya da tası tepelerine dikerek içiyorlar. Usulü bu yani.

İşte fotoğraflarımız:









Yeni bir yazıda görüşmek ümidiyle. Umut hep vâr olsun.