9 Temmuz 2020 Perşembe

Zehre III (Âwdil'in kaleminden)



Merhaba sevgili blog dostları. Zor zamanlardan geçtiğimiz şu günlerde umarım hepiniz iyisinizdir. Daha evvel bu linkte Kıymetli Âwdil kardeşimin kaleminden Zehre'yi okumuştunuz. Kendisi sağolsun yıllar sonra yeniden Zehre'yi kaleme aldı. Noktasına virgülüne dokunmadan burada paylaşıyorum :) Âwdil'e teşekkürlerimle. 

ZEHRE III
Ellerimin içinde derin bir hançer iziyken adın
Ve yokluğun düşlerime prangalı tutsakken ayrılığın
Şehirlerde kimsesiz çığlıkken kaçaklığım
Seni terk ediyorum demek
Riyakar ölümler ile ecele meydan okumaktır
Hoş-çakalı yitik bir veda ederken yüreğim
Bitmeyen hasret sancılarıyla dolduruyorum geceyi
Sokaklar siyaha bürünüyor usuldan
Cellat yüzlü intiharlar âr(d)ında
Kan kırmızı umut gülleri açıyor bahçelerde
Her ölüm kimsesiz olur şimdi
Her türkü üryan bir ağıt
Süphanda münkesir yazgılı benefşe olur ömür
Kimsesizliğinle örselenmiş
Güneşe hasret öylece geçip giden
Bir mevsim olur adımın karşılığı
Sadece kendine mülteci
Kendine sürgün içinde
Saklısında yasaklı kelimeler taşıyan
Dilinde mahrem kelimeler saklayan
Cehennemsi bir hikayedir
Tövbesini bekleyen göğün gergefinde
Kendinden başka bileni olmayan
Hem günah hem günahkar
T-Adı y-aklımda bir yasak elma
Kırılgan bir düş
Gözlerimdeki manadır Zehre
Ben bitmeyen şarkılarla adımlarım sokakları
Cüzzamlı sözler ile kirletirim vuslatları
Yağmurlara günahı yüklediğim gibi
Ben ki,günah kadar siyah
Yani senin renginden başka renk bilmeyen
Bir geçmiş zaman vurgunu
Bitmeyen aşklarım
Ve sana gelmeyen yollarım var
Tükenen hayatların ortasında
Kan emici kabuslarım var benim
Ben ki kendime küs
Gölgenden bile ırak düşmüşüm
Sonsuz bir hayalin kavisinden
Feveran ederken ömrüm
Hüzün vurdu geçmişime-geleceğime
Tecrit yedi güneşim
Gecelerim gözaltında
Bu yüzden zindan kokar ölmelerim
Ve şimdi Zehre
Yetim bir derviş sahipsizliğinde gönlüm
Ölüm sahnelerinde öleni oynayan figüran
Ceplerinden yalnızlık ağıtı acı masallar taşıyan
İçim filisin kadar yaralı
Bir yanımda yarım kalmış oyunlar
Diğer yanımda baskın yemiş şehirler
Dinle Zehre
Ateşe terk edilmiş Urfa gibiyim
İbrahim'i kuşatan ateşlerden geriye kalan
Cürmü kadar yer yakamayan bir köz
Ve bir alevlik dahi dermanı olmayan
Suyunu bekleyen sönmek için
Gör Zehre
Yarım kalmış aşkların demi var bulutlarda
Yıldızlarda zifiri kayboluş matemi
Bense bir bulut özleminde
Yağmurdan türküler dinliyorum
Her yanda hasret,yitiklik,yenilgi
Besmelesiz vuruluyor düşler
Ağustos gülüşlü çocukların koynunda
Kasım yüzlü cellatlarca
Bak ve Dinle
Yetim bir akşamüstü kızıllığında kırdım kalemimi
Solgun gül tebessümü düşlerim
Acılarım ki,adınla hemhâl
Bitsin diyorum bu ömür
Yeterki adın hayat olup
Damarlarımdan boşalsın Zehre
(2020-Yaz)
Âwdil