Merhaba sevgili blog dostları,
Ramazanın feyzi bereketi cümleten üzerimize olsun. Bugün biraz sohbet edelim istedim. Lakin sohbet denen şey karşılıklı olur malum. Yani bir evvelki yazımda dediğim gibi yorumlarınızı beklerim:)
Kendinize karşı kendinizle çekiştiğiniz zamanlar oldu mu hiç? Önünüzde iki seçenek duruyor. Kalbiniz birinci yolu seçmekte ısrarcı. Lakin vicdanınız ısrarla ikinci yol diyor. En kötüsü ise bir üçüncü seçenek var mı onu bilmemek. Böyle arafta kalınca nasıl bir yol izliyorsunuz? Sizde kim baskın geliyor? Kalp mi vicdan mı?
Bir de şüphe mevzusu var. Şu hayatta öğrendiğim en acı tecrübelerden biri her şeye şüphe ile yaklaşmak. Payitaht AbdülHamid izleyenleriniz bilirler. Dizide Ahmet Paşa karakteri herkesten ve her şeyden şüphe etmenin kendisinin mesleği olduğunu söylüyor. Hele ki 15 Temmuz'dan sonra şüphe etmemek abesle iştigal ediyor. Lakin şüphedeki ölçü ne olmalı ve nasıl belirlenmeli? Zira işin ucu sui zanna giderse masum ilişkiler dahi yıkılabiliyor.
Bu aralar 'kafamda deli sorular' geziniyor :) Sizin bu iki konudaki fikirleriniz ne? Yani vicdan/kalp çekişmesi ile şüphe konusunda?
zor sorular olmuş 😊 aslında konuyla alakalı bir durum bu vicdan ve kalb benim vicdanım daha ağır basıyor mesela en son babamla yaşadıklarım dan dolayı hiç gitmem dediğim memlekette gittim vicdanım ağır bastı... bazen insan denklem de kalıyor doğrusu 😊ne diyelim Rabbim herşeyin hayırlısını versin inşallah hayırlı ramazanlar sevgiler 😊🌸
YanıtlaSilAmin. Ne güzel söylemişsiniz☺️ Hayırlı ramazanlar.
SilVİCDAN ÖNEMLİ TAREZİDİR. KALB İSE SEVDİĞİNE MEYLEDER
YanıtlaSilHaklısınız değerli Adsız. Peki ya sevdiğine meyleden kalbe vicdan dur diyorsa?
SilTanrı istemezse yaprak düşmezmiş
YanıtlaSilTanrı istemezse insan ölmezmiş
Sen tanrı mısın beni öldürdün
Eşime dostuma beni güldürdün
Vicdanının sesini dinle bak ne diyor
Senin için bir can bir can gidiyor
Evet
Tanrı istemezse yaprak düşmezmiş
Tanrı istemezse insan ölmezmiş
Tanrı istemezse yaprak düşmezmiş
Tanrı istemezse insan ölmezmiş
Sen tanrı mısın beni öldürdün
Eşime dostuma beni güldürdün
Sen tanrı mısın ah beni öldürdün
Eşime dostuma beni güldürdün
Vicdanının sesini dinle
Senin için bir can bir can gidiyor
Vicdanının sesini dinle
Senin için bir can bir can gidiyor
Ay ay ay ay ay
Allah öldürür dünyadan alır
Sen beni öldürdün hayatta bıraktın
Allah öldürür dünyadan alır
Sen beni öldürdün hayatta bıraktın
Cehennem ateşi ahrette olur
Sen beni dünyada ateşe attın
Sen beni dünyada ateşe attın
Sen beni dünyada ateşe attın
Senin için herkes kötü söylüyor
Söylemesi kolay bir de bana sor
Senin için herkes kötü söylüyor
Söylemesi kolay gel de bana sor
Seninle yaşamak güzel şey amma
Senden ayrılmayı bir de bana sor
Seninle yaşamak güzel şey amma
Senden ayrılmayı bir de bana sor
Vicdanının sesini dinle
Senin için bir can bir can gidiyor
Vicdanının sesini dinle
Senin için bir can bir can gidiyor
Ah allah öldürür dünyadan alır
Sel veni öldürdün hayatta bıraktın
Allah öldürür dünyadan alır
Sen beni öldürdün hayatta bıraktın
Cehennem ateşi ahrette olur
Sen beni dünyada ateşe attın
Sen beni dünyada ateşe attın
Sen beni dünyada sen beni dünyada ateşe attın
Müslüm Baba'nın sesini duyar gibi oldum okurken:) "Sen beni öldürdün hayatta bıraktın" belki en etkileyici kısmı. Bazı insanlar yapıp ettikleri daha doğrusu yıkıp geçtikleri hayatlara rağmen kendi yollarına bakabiliyorlar. Dünya garip bir yer değerli Adsız ...
SilPeki siz bu kalp vicdan şüphe konularında ne dersiniz?
Şüphecilik (kuşkuculuk) iyidir, insanı çok boyutlu düşünmeye sevkeder, madalyonun diğer yüzüne baktırır. Ancak emin olmadan seçeneklere inanmamaya dikkat etmek önemli...Çünkü doğrulanmadıkları sürece hepsi birer varsayımdır.
YanıtlaSilSesinize ses vereyim dedim... Sevgiler... :)
Çok da iyi ettiniz :) Her daim beklerim sesinizi :) Ayrıca yorumunuza kesinlikle katılıyorum.
Sil