6 Aralık 2012 Perşembe

tedirgin bir yazı

Merhaba Abdullah,

Biliyorum, uzun zamandır yazmadım sana. Ne desen haklısın belki. Lakin yorgunum ve "içimde ölen biri var". Her şeye rağmen hala "içimdeki tedirgin çocuk" harekete geçmek istiyor. Ben de ona izin vermek istiyorum. Dinlenmek, arınmak ve o çocukla birlikte büyümek istiyorum.

Koşturarak yaşamak bana göre değil. Ruhuma nefeslenecek zamanlar kalmalı. Gecenin simsiyah aydınlığında limonlu şekersiz çay eşliğinde ağlayan bir gönül, yalnızlık şerbetiyle güç bulup dupduru dualarla arınmak ister. Gecenin karanlık olduğunu söylüyorlar insanlar. Öyle midir hakikaten? Yüreğin ışıldıyorsa gece sana karanlık değildir ki. Yahut ömrün karanlıksa gün sana aydınlık mıdır? 

Bilemedim Abdullah. Yürek yorgunluktan nasıl silkelenir bilemedim. Özlemek nedir diye sorarsan, onu tüm benliğimle biliyorum işte. Üç yıldır gözümün bebeğinden ayrı kalmışım. İnsan ömründe üç koca yıl! Özlemek nedir diyorsun hemi? Her şeyden önce şükretmektir. Özleyecek bir değerin olduğuna şükretmek. Sonra böyle buruk-kekremsi bir tattır ağzının tam orta yerinde. Ne yapsan kaybolmayan, asla seni terk etmeyen tatsız bir tat. Ruhunda ince bir sızı vardır ki, avcının namlusundan çıkan bir merminin göğsüne battığı ceylandaki sızıyla aynıdır. Kokusunu duymak istersin, duyamazsın. Sürmeli gözlerini görmek istersin, göremezsin. Bir hayali vardır elinde. Hayali hep gözlerinin önündedir. Hayali hep seninledir.

Haykırmak istersin sonra Akyokuş'a çıkıp tüm Konya'ya:

"Oy benim canımın içindeki merhem, oy benim yüreğimin ta kendisi! Sürmeli gözlerine hayran olduğum Urfam! Nasıl seviyorum seni bilemezsin. Özlemin nasıl kavuruyor bilemezsin..."

He ya, nereden bilsin ki Abdullah? Urfam hiç Urfa'ya hasret kalmış mı ki bilecek? Lakin yine de anlar O beni. Ruhumdaki en derin sızı bile onun buğulu gözlerine bir kez bakınca geçmiyor mu? Nasıl değişik bir duygudur bu! Konya'nın gözlerinin içine bakıp "Sen aşkımsın, O tutkum" demek nasıl değişiktir! Vallahi öyledir. İkisi de gözümün bebeğidir. Lakin hasret çok fena yakıyor beeh! Yok mu bana bir kurtuluş yolu?

Yorgun, sevdalı ve tedirgin birini görürsen, işte o benim Abdullah; bilesin...

06 Aralık 2012 / KONYA / 17.05

10 yorum:

  1. kemalpasatatlisi7 Aralık 2012 14:44

    Aslıhan cım,
    hayırlı cumalar canım, mesajın içi çok teşekkürler. Bugün evdeyim, çok feci gribe yakalandım,akşam 5 den beri yatmaktan sırtım ağrımış, birkaç saat önce
    kalktım, birşeyler yiyip hapları içtim. Senin bahsettiğin bitki çayına benzer çay yaptım, bol bol içiyorum. Hava da çok soğudu, kar havası gibi :) sevgilerimle, güzel bir haftasonu dilerim...

    YanıtlaSil
  2. Sevmek; ama tertemiz, riyasız ve karşılıksız...Nasıl bir şeydir böylesi sevgi ve de bu sevgiye, "Hasbi" bir duruş sergilemek...İlahi kudretin verdiği, kutsi bir sevgi olsa gerek.Yüreğinize sağlık, Aslıhan kardeşim.Hep sağlıklı ve hep Hasbi duruşlarınızla, uzun bir ömür yaşayın inşallah.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  3. 22 yildir sevgiliye,20 yildir babaya,16 yildir memlekete hasretim.son 3 yildir da saglik ve huzura....Sükür edelim yine de.
    Güzel bir haftaya baslamaniz dielgiyle,sevgiyle ve dostca kalin

    YanıtlaSil
  4. Mine ablacığım çok geçmiş olsun. Dikkat et kendine.

    Sabri ağabey teşekkür ederim. Urfa sevgimi ne hoş bir kelime ile ,fade ettiniz, "hasbi"...

    Yıldız hanım çok haklısınız. Hayatta şükredeceğimiz öyle çok şey var ki... En başta da nefes alabilmek. Geçirdiğim rahatsızlıktan ötürü nefes alabilmenin kıymetini çok daha iyi anladım. Yazıda maksat Urfa hasretini dile getirmekti. Yoksa her daim şükürdeyiz inş. =) Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  5. Bu bloga daha öncede girmeme rağmen ilk yorumum.Yazılarınız çok güzel.İçten yazıyorsunuz.Urfayı bir manada sevgiliymiş gibi gösteriyorsunuz.Sevgili, öyle bir sevgili ki içindeki yıldızları görebilecek bir sevgili

    YanıtlaSil
  6. Teşekkürler sevgili adsız.
    Urfa'yı bir manada sevgiliymiş gibi göstermek değil; Urfa benim hakikaten sevgilim. Şu dünyada dünyevi sevgili anlamındaki tek gerçek aşkım Canım Urfam'dır. Biriciğim Urfam.

    YanıtlaSil
  7. Baştan belirtiyim sizi kınamak için bu mesajı yazıyorum. Bu kadar güzel yazılar yazmanıza rağmen niçin bu kadar çok aralıklarla yazı yazıyorsunuz. Bence daha çok yazılar paylaşmanız lazım. Allah size bu yeteneği vermişse bunu paylaşmak zorundasınız diye düşünüyorum.Belki de bu yazılarda birileri kendini buluyordur.Buraya yazdığım ikinci mesaj.Diğerini de belirtmiştim...

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Adsız,
    Teveccühünüze teşekkür ederim. Ben de daha sık yazabilmeyi umuyorum.

    YanıtlaSil
  9. Dear friends, thank you very much.

    YanıtlaSil
  10. Dear friends,
    Thank you very much all of you. I'm very happy because of what I hear from you. Best wishes,

    YanıtlaSil

Hayatın kendisi bir yorumdur aslında. Özgün ol, kendi hikayeni yaşa.
Yorumlarınızla mutlu oluyorum. Hepinize teşekkürler.