Benim şu dünyada en iyi bildiğim şey yazmak. Üzüldüğümde, sevindiğimde, konuştuğumda, konuşamadığımda hep yazmak iyi geliyor bana. Sevdiğimde de sevildiğimde de yazıyorum. Acımı, derdimi, yüreğimin sancısını yazımla paylaşıyorum. Ben anlatıyorum, onlar dinliyorlar. Üstelik yazılarım beni anlıyorlar. Dinlemeyi başarabilen de çok değildir dünyada. Ama hem dinleyip hem de anlayabilen sayısı pek azdır. İşte bu yüzden kıymetlidir anlayanlar. Şimdi ben bardağımda kahve, elimde kalemim, zihnimde sen; yazılarımla konuşuyorum. Senin bu yazıdan haberin yok. Aslına bakarsan senin benden bile haberin yok. Nasıl oldu bu dediğini duyar gibiyim. Hep söylerim, sevgide neden olmaz. Sevmek hiç bir nedene ihtiyaç duymaz. Ama'sı fakat'ı olmaz. Kalbe düşer bir anda. Ve düştüğü an başlar tutuşmaya yürek. Kurudu sandığın kanın yeniden damarlarında gezinmeye başlar. Karnında bir karıncalanma, bir kelebek geçidi olur tıpkı ilk gençlik yıllarındaki gibi. Öldü zannettiğin yüreğin pıt pıt atmaya başlar. O atarken, acıyı taa içinde hissedersin. Yüzyılın hasreti vardır adeta derininde bir yerlerde. İşte o hasretin görünüşüdür hissettiğin bu acı. Söylemek istersin, söylememek istersin, düşüncelerin berrak olsa da zihnin karmakarışıktır. Neden derler sonra sana, neden? Bunu neden göze alıyorsun? Niçin sırtına yük bindirmeye talip oluyorsun? Niçin alıştığın hayatın dışına gönüllüce çıkmaya çalışıyorsun? Neden neden neden? Anlamaz çoğusu. Anlatamazsın. Çünkü sen bir kere onun içindeki yıldızları görmüşsündür. Hayat işkenceye tutturulmuş bir profil gibi yontuyor bizi zaman zaman. İşte bu süreçlerde o yıldızlardan saçtığın ışıkların azalır, üstü tozlanır yıldızların, eskisi gibi apaydınlık olamazsın. Ve sen zannedersin ki içindeki yıldızlar bitti. Onlar gitti ve ışık bitti. Hayır hayır, oysa böyle değildir. O yıldızlar hala senin yüreğindeler. Sadece üstlerine perde indi. İşte ben o perdeyi kaldırmaya, sana içindeki yıldızları hatırlatmaya, gözbebeklerinden kaybolan mutluluk ziyasını yeniden yakmaya talibim. Ben, pişman olmamaya talibim. Hani soruyor ya insanlar neden bu yükü istiyorsun diye, oysa bilmiyorlar ki sevince yükler yük olmaktan çıkar. Ne demiş Hazreti Şems:
Kurak topraklara can suyu verdiğin için, artık asla atmaz dediğim kalbimi yerinden oynattığın için, bana sormadan dualarıma dahil olduğun için talibim gözündeki mutluluk ziyasını yakmaya. Talibim pişman olmamaya. Vekilim Allah, kefilim Allah. Başka hiç bir şeyim yok...
07 Ocak 2023 / KONYA / 16.23
bişeyler anlatmak istiyon galibaaa :)
YanıtlaSil:)) İyi güldüm deep'ciğim,sen çok yaşa e mi :)
Silsen deee :)
SilBende aşık oldugunu düşündüm fıstıgım hersey gönlune gore olsun 🥰
YanıtlaSilAmin, hepimiz için :)
SilSevmek, tüm kusurları örten koca bir kırkparedir. Rengarenk, desen desen ama uyum içinde olabilmektir. O halde hep sevelim...
YanıtlaSilYine kitap gibi bir yorum yazmışsın hayatım. Hep gel, hep yaz :)
Sil