28 Eylül 2016 Çarşamba

İzmir&Konya Blogger Buluşması

13 Ağustos 2016 günü Konyamızda biz Blogger'lar için çok hoş bir etkinlik gerçekleşti #selcensevilayorganizasyon adıyla. Etkinliğin ev sahibesi etiketten de anlaşıldığı gibi İzmir'den gelen iki güzel Blogger arkadaşımızdı:
Mekanımız ise bizi aşağıdaki güzel tabakla karşılayan Deli Fırın idi:
Bu organizasyon vesilesiyle yıllardır merak ettiğim ancak belki orijinali değildir diye Konya'da tatmaya cesaret edemediğim boyoz ile tanıştım. İzmir'den gelen arkadaşlarımız bunun hakiki boyoz olduğunu, damağım da tadını onayladı :)
Etkinliğimizin iki güzel ev sahibesi pek çok sponsordan denememiz için harika hediyelerle gelmişler. Kendileri de eli boş gelmeyip bizlere İzmir'in meşhur incir lokumundan getirmişler:


Sponsorlarımızın hediyeleri ise şöyle:



İşte instagram kullanıcı adlarıyla sponsorlarımız:
Selva bizlere içinde makarnadan irmiğe pek çok şey bulunan bir lezzet paketi göndermişti. Pakmaya ve Kenton denememiz için pudingler, Bebak çeşitli el vücut ve koruyucu bakım kremleri, Ekoz Kozmetik vanilyalı oda kokusu, Blogger arkadaşımız Melek kokulu taş ve Fikriye Abla saksı süsü getirmişlerdi. Dedsan Mobilya mutfakta iş yaparken tariflere kolay ulaşmak ve tableti  mutfak kazalarına karşı korumak için harika bir tablet tutucu tasarlamış. Fotoğrafta ekmek kesme tahtası şeklinde görünen beyaz renkli obje o. Gerçekten harika bir ürün. Mutfakta iş yaparken ister telefonu-tableti, isterseniz de tarif defterinizi koyun.



Yine bu etkinlik vesilesiyle tanıştığım Babamın Bahçesi ise bizlere zeytinyağı, nar ekşisi, limon reçeli, ayva reçeli, portakal reçeli, portakal kabuğu reçeli ve biber salçasından oluşan harika bir paket göndermiş. Özellikle biber salçasının kıvamına ve tadına bayıldığımı söylemek isterim.


Gerçekten çok emek verilmiş harika bir organizasyondu. Öncelikle organizatörlerimiz Selcen ve Sevilay Hanımlara, sonrasında gerek mekanıyla gerekse hediyeleriyle bizlere destek veren sponsorlarımıza ve katılımcı Blogger arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Konya'da bildiğimden ve sandığımdan fazla Blogger olduğunu da bu organizasyon vesilesiyle öğrendim. Her şey gerçekten çok güzeldi. En kısa zamanda arkadaşlarımla yeni etkinliklerde bir araya gelmeyi ümit ediyorum. Hepinize mutlu günler :)

27 Eylül 2016 Salı

Bilir misin AbdUllah?


Hiç dinmeyen bir acıyla yaşamak nasıl şeydir bilir misin AbdUllah? Peki ya dinmesinin neredeyse kâbil olmadığını bilerek yaşamak? Allah (cc) ol derse her şey olur, amenna. Lakin başına gelecek imtihanın varsa, çekecek çilen de vardır. Yaşarsın o acıyla birlikte. Gülersin, ama sahte. Eğlenirsin, ama anlık. An be an içindedir, kalbindedir, yüreğinin en derin yerindedir bu sızı. Uyuyamazsın, nefes alamazsın. Düşünmekten de hiç bir şey elde edemezsin. Hayat artık eskisi gibi değildir. Mutlu olmaktan, huzurlu yaşamaktan ziyade, "mış gibi yapmaya" başlarsın. Ahh ne istemiştir oysa senden? Niçin yapmıştır bu kötülüğü? Hayatını mahvetmekle elde ettiği nedir? İlk sınavda kağıdı kalemi ortada bırakıp kaçan öğrenci nasıl mezun olur ki mektepten? Madem okula başlayıp öğrenci olmaktı kararı, sınavlarla karşılaşacağını bilmiyor muydu? Cesareti? Dağlar ardında. Kararlılığı? Hiç olmadı ki! Umut? Sandıklara kat kat kilitlediğin hazinen. Hayat, tek seferlik seyahat. Ömür, dönüş bileti olmayan yolculuk. Değer mi peki heba etmeye? Asla! Lakin yapamıyorum be AbdUllah. Kendimi mi kandırıyorum dersin? Belki. Keşke mümkün olsaydı. Hayatımı mahvetmekten kazancı ne olmuş bunu sormam keşke mümkün olsaydı... En kötüsü de ne biliyor musun? İnsan bunları göre göre, iyi niyet tohumlarını kaybediyor. İyi niyet? Ara ki bulasın artık. Sence ben artık kötü biri miyim AbdUllah? Yarı yolda bırakacak eş, dost, aile, arkadaş, yaren çıkmasın artık karşıma! İnsan olan, yoldaşını tek bir yerde yarı yolda koyar. Ölüm geldiğinde. O, o öldü mü ki AbdUllah? Niçin yok artık? Uyansana gayrı! O yaşıyor! Asıl sen öldün...

27 Eylül 2016 / KONYA /01.41