8 Aralık 2010 Çarşamba

HABERSİZ GİDENLER...

Uzun zamandır yazmak istiyorum bu yazıyı. Ama hep erteliyorum kendimi. Bile bile, "yazma" diye diye... Belki bir patlama anındayım. Belki içimi döküp rahatlamak istiyorum şimdi...

Neden habersiz gider ki bazıları? Hiç bir sebep yokken neden sessizce kayboluverirler? Bunu yaparken kul hakkına girdikleri hiç gelmez mi akıllarına? Sürekli görüştüğünüz bir arkadaşınızdır. Belki okuldan, belki blogdan, belki çevrenizden. Ya da bir tanıdığınızdır. Ortada ne bir sorun ne de bir sebep vardır. Bir gün aniden kaybolur, gider. Üstelik giderken bir "Allah'a ısmarladık" demeyi bile çok görmüştür. Düşünür durursunuz. Konduramazsınız önce. Yok canım, gitmemiştir. Gelecektir aslında. Ha bugün, ha yarın. Bütün iyi niyetinizi koyup heybenize, beklersiniz döneceği-tekrar ses edeceği günü. Ama ne gelen vardır ne giden. Sonra yine bir iyi niyetle "belki de hastadır. dur bakalım. vardır bir sebebi muhakkak" dersiniz. Başına bir iş mi geldi ki diye de merak etmektesinizdir. E-posta yollarsınız. SMS atarsınız. Varsa web sitesine yorum bırakıp "nasılsın-nerelerdesin" diye sorarsınız ama nafile. Hiç birine cevap gelmez. Sonra bir gün, giden sessiz tayyarenin blog şablonu değişir. Bir başka gün eskiden yazdığınız bir yorumu onaylar. Bunlardan anlarsınız ki o burada. Ölmemiş. Gitmemiş. Başına bir iş gelmemiş. Ama "nasılsın" yazan yorum onaylanmamıştır. Alay mı ediyordur acaba sizinle?

Diyelim ki çok kötü birisiniz. Diyelim ki ona çok kötü bişey yaptınız. Diyelim ki gitmekte gerçekten haklı. Ama bence en kötü insan bile bir hoşçakal'ı hak eder. Hiç bir zaman anlayamadım insanların neden sessiz sedasız ortadan kaybolduklarını. Geride kalanı ne halde bıraktıklarını hiç mi düşünmezler? Bu kul hakkına göz göre göre, gönül el vere vere nasıl girerler? Düşünür durursunuz artık "acaba ne yaptım" "acaba bişey mi yaptım" "acaba suçum ne" vs vs...

Herkesin bir imtihanı var işte. Benimki de budur belki. Aslında eskiden (yani hastalığımdan önce) ciddi anlamda takar ve gece gündüz düşünürdüm ne yaptım ki diye. Neden böyle oldu ki diye. "Yaptım" derken, bazen de genel anlamda gidişler oluyor aslında. Bir rüzgar gibi esen bir blogcu arkadaş aniden ortadan kaybolup, kendisini seven tüm bloggerları merakta bırakıyor mesela. Ne anlıyorlar ki böyle yapmaktan? Ben bunu hiç anlayamadım. Umarım da anlayamam. Çünkü bunu anladığım gün, onlara hak verdim demektir. Ki kul hakkına hak vermek istemem asla.

Neyse işte. Eskiden gerçekten çok takıyordum bu meseleyi. Şimdi ise sadece anlayamıyorum. Yazımı okuyup da "takmadığın halin buysa" dediğinizi duyar gibiyim =) Ama gerçekten öyle. O insanların birisinden sessizce gittiklerinden çok, bunu kendilerine yaptıkları için üzülüyorum. Çünkü er ya da geç anlayacaklar hatalarını. Ve belki o gün her şey için çok geç olacak. Hâsıl-ı kelâm; siz siz olun, sakın kimseden habersiz gitmeyin...

11 yorum:

  1. merhaba canım;
    herkesin bir sınavı vardır evet bizimkisi de bu sanırım sende çok duygusal bir insansın. fakat herkes senin gibi olmuyor olmayacakta. gidecekler hiç ses vermeden nedenlerini anlatmadan gidecekler belki bir sebebi olacak kendilerince belkide sebebsiz gidecekler ama sessiz sedasız gidecekler.
    İçini dökmen güzel olmuş. yazının sonunda dediğin gibi takmıyorum diyorsun ama yinede içine sinmiyor bunlar belli.
    ayrıca 1 yılın bitmiş blog hayatında nice yıllara :)

    YanıtlaSil
  2. kesinlikle katılıyorum. Ben de yakın bir yere bile gitsem helalleşirim.

    YanıtlaSil
  3. Evet canım bazen bende terkedildiğimi düşünüyorum.hele anlaşılamamak ciğerime işliyor.
    Olsun varsın,değişken ruh halleri diyelim.
    Ben bütün kardeşlerimi her şeye rağmen seviyorum...

    YanıtlaSil
  4. Güzel arkadaşım, duygusal ve iyi niyetli yüreğinle sen çok ince düşünüyorsun ama sakın böyle şeyleri kafana takıpta üzülme olur mu? Sanal dostluklarda bu tür şeylerin olma sebebini insanların internete girmeye bazen vakit bulamadıklarını, yeterince zamanlarının olmadığını düşünerek kabullenebilirsin bence çünkü öteki türlü sadece kendini yıpratırsın, yapma böyle lütfen. Sevgiyle, sağlıkla kal.

    YanıtlaSil
  5. Pepelay teşekkür ederim. Yapılan davranışı anlayamadığım için içime sinmiyor evet. Bu arada tebrik için de teşekkürler. Buraya blogcudan geçtiğim için, bloğumu hangi tarihte açmıştım hatırlayamıyorum. Nereden bakılacağını da bilemedim =) Çünkü ilk yazımı açar açmaz eklememiştim. Açtıktan bir müddet sonraydı. Nereden bakılacağını bilen varsa, tarif ederse, ben de hatırlamak isterim açtığım tarihi =)

    Tosbağalar, en güzeli de bu zaten. Ne zaman nerede ölüp kalacağımız belli değil. En güzeli hep helalleşerek ayrılmak.

    Cahide Ablacığım haklısın. Ne diyelim, değişken haller işte.

    Ballı Cimcime çok sağol. Yorumun ve desteğin için teşekkür ederim. Yazdıklarında haklısın ama ben sadece sanal dostlukları kastetmiyorum. Yazımda böyle yansıdığı için sen de haklısın tabi böyle anlayıp ona göre yorumlamakta. Yalnız gerçek hayatta da böyle aniden ortadan kaybolan arkadaş ve tanıdıklarımız oldu ki ben hala anlayamam neden sebep gittiklerini. Bunlar gerçekten üzücü durumlar. Ama ne diyelim. Allah var keder yok =)

    YanıtlaSil
  6. bazıları gittikleri yeri mutlu eder, bazıları da terkettikleri yeri...

    bunu unutma olur mu...

    YanıtlaSil
  7. SA.Canım aynı şeyleri düşünüyormuşuz dönüp yorum yazıyorum cevap yok baze bendemi gitsem diyorum yeni arkadaşlar gelmesi vazgeçmeme vesile oluyor ne yapalım kendileri sağolsunda üzülmek istemiyorum üzülmiyelim dimi imtihan dünyası RABBİM,daha büyük imtihan vermesin cümlemize amin...A.E.O

    YanıtlaSil
  8. urfa tutkunum;kıyamam sana ben.mart ayı itibariyle ben de senin gibi çalışıyor olucam ve büyük ihtimalle yapamayacağım.pilatese evvela esneme hareketleiyle başlıyorsun.5 temel vücut esnetme hareketi var.ardından pilatese başlıyorsun hergün düzenli yapman gerekiyor.en az 20 dakika.alt karın,üst karın,kalça,kol,sırt ve kol egzersizleri var ayrı ayrı.tüm vücudunu sıkılaştırmak istiyorsan hepsini yapman lazım.ama benim derdim bölgesel diyorsan,o zaman problemli bölgeyi çalışıyorsun.örneğin kalça vs.
    önemli olan her harekette doğru birşekilde nefes alıp vermek.zaten pilateste öncelik nefes.dışardan duyulmalı nefes alıp verişin.son olarakda streç hareketleri var rahatlamanı sağlacak yapman gereken.yani esnemeyle başlıyor,pilatesini yapıyor ardından rahatlama hareketleriyle son veriyorsun.hareketleri biliyorum lakin anlatmakla olacak şeyler değil balısı.
    muhakak izlemen ve komutlara göre yapman gerek.bir süre sonra tüm hareketleri öğrendiğinde kendi kendine komut vererekte yapabilirsin.bunun için ille de video diyorum.sana yeni bir haber vereyim.kısa bir süre sonra ebru şallının kendi sitesinde ve tv8 in sayfasında yayınlanmaya başlayacak ebrunun yaptırdığı tüm hareketler.örneğin akşam işlerini bitirir,o sayfayı açar,sakin kafayla karşına geçer yaparsın.yine de yardımcı olabileceğim husus olursa ben her daim yanındayım.sevgiler...

    YanıtlaSil
  9. sessiz sedasız bloğunuzu takip ediyorum.ama bu kez yazınızda kendimi buldum en çok ta en kötü insanın bile bir hoşcakalı hakkettiği kısmını.yazıyı okurken kopyalayıp bir kaç adrese göndermek istedim,ama bu kadar güzel bi yazının ilgisizliği hak etmediğinden vaz geçtim....yüreğinize sağlık. meryem

    YanıtlaSil
  10. S A,BEN DAHA İYİYİM ÇOK ŞÜKÜR,KONTROLÜM İYİ ÇIKTI
    SANA DA SAĞLIKLI HUZURLU GÜNLER DİLERİM,SEVGİYLE KAL

    YanıtlaSil
  11. Hilal Abla, hatırlatma için sağol =)

    Ve Aleykum Selam Ayfer Abla,
    Amin diyorum güzel duana. Bu arada sakın bir yere gitme olur mu =)

    Minticim sağolasın. Araştıracağım inş fırsat bulunca. Hazır top varken denesem iyi olur =)

    Sevgili Meryem, teşekkür ederim. Hakkınız var, gönderseniz bile okunur mu, okunsa bile cevap gelir mi acaba? En güzeli kafaya takmamak. Değmeyecek durumlar için kendimizi yıpratmamak. Bu arada beni takip ettiğinize sevindim, teşekkür ederim.

    Ve Aleykum Selam Feriha Abla, haydi gözün aydın. Çok sevindim iyi olduğuna. Darısı tüm hastaların başına olsun. Güzel dileklerin için de teşekkür ederim. Allah'a emanet.

    YanıtlaSil

Hayatın kendisi bir yorumdur aslında. Özgün ol, kendi hikayeni yaşa.
Yorumlarınızla mutlu oluyorum. Hepinize teşekkürler.