Merhaba sevgili blog dostları,
Umarım hepiniz iyisinizdir. Arşivde biriken tarif postlarından biriyle daha devam ediyoruz :)
Pandemi döneminde neredeyse herkes evde ekmek yapmaya başladı. Başlarda mayalar yok sattı. Tarifler havalarda uçuştu. Sonra her şeye alışan insanoğlu yavaş yavaş buna da alıştı.
Ben pandemiden önce de evde ekmek yapardım ama bu iş için genellikle ekmek makinamı kullanırdım. Pandemi sürecinde de aynı şekilde makinamla ekmek yaptığım oldu. Fakat yılların yorgunluğunu üzerinde biriktiren makinam bir gün garip sesler çıkartıp sonunda da bomba gibi bir patlama sesi ile kendi kendisinin fişini çekti. Ömrü dolmuş demek ki. Aslında makinamla çok iyi anlaşıyorduk, ondan çok memnundum, ama her hayatın bir sonu var. Şimdi yeniden ekmek makinası almak için araştırma yapıyorum. Bu noktada kullanıp memnun kaldığınız marka ve modelleri önerirseniz çok sevinirim.
Ekmek yapmak farklı bir sanat aslında. Ben de bunu dayımın kızından öğrendim. Nice teknikleri nice malzemeleri varmış meğerse. Bu işe gönül verince yavaş yavaş öğrenilip gidiyor. Benimkisi basit ev usulü ekmek :)
Pandemi sürecinde ekmek makinası dışında fırında yaptığım ilk ekmek Şükran kaymak'ın yoğrulmayan ekmek tarifi oldu. Sizlere de gerçekten tavsiye ederim. YouTube'a yazarsanız hemen ulaşabilirsiniz tarifine. Kolay ve çıtır çıtır bir ekmek oluyor.
Normalde un tuz maya ve su ile basitçe yoğuruyorum ekmek hamurunu. Bu fotoğraftakinin içinde ise tereyağı, süt ve biraz da nescafe var. Beklenmeyen bir şekilde gelişti olaylar :)
Yoğurma kabında bir süre kabaran hamuru unladığım fırın tepsisine aldım. Şeklini düzeltmekle uğraşmadım açıkçası, döktüğüm gibi bıraktım ve üzerine de parlak ve çıtır çıtır olsun diye sulandırılmış yoğurt sürdüm. Eğer vaktim olsaydı ve biraz daha bekleyebilseydim fırın tepsisinin tamamını doldururdu diye düşünüyorum. Çünkü çok güzel mayalanmıştı. Ancak bu kadarı yeter deyip fazla vaktim olmadığı için fırına sürünce ortaya bu ekmek çıktı.
Son derece çıtır çıtır ve içi güzel pişmiş bir ekmek oldu. Basitçe anlatmam gerekirse ekmek yaparken mayayı suyun içinde biraz eritip tuzunu ve unu ekleyip tahta kaşıkla karıştırıp yoğurma kabının kapağını örtüp kabarmasını bekliyorum. Çabuk mayalansın diye mayanın içine biraz şeker eklendiği de oluyor bazen. Mayalandıktan sonra un serpilmiş tezgahın üzerine alıp bir iki kez zarf gibi katlarsanız güzel oluyor. Yok uğraşamayacağım, hem de vaktim yok diyorsanız un serpilmiş tepsiye döküp biraz da tepsi mayasında bekletip fırına sürüyorsunuz. Dışı daha kıpkırmızı olsun isterseniz sulandırılmış yoğurt sürüyorsunuz. Hepsi bu. Mis gibi ev ekmeğiniz hazır. Deneyecek olanlara afiyet olsun. Yeni bir yazıda görüşmek ümidiyle. Umut hep vâr olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hayatın kendisi bir yorumdur aslında. Özgün ol, kendi hikayeni yaşa.
Yorumlarınızla mutlu oluyorum. Hepinize teşekkürler.