5 Ağustos 2014 Salı

Zehre'ye Sesleniş


Ey benim gözlerinin içine haram hayaller hiç girmemiş Zehrem,
Ey benim gönlünü pus kaplamamış Zehrem,
Ey benim yüreğimin ortağı,
Sen ki bu dünyaya ait değil gibisin. Sen ki kalbindeki durulukla yüzündeki masumiyeti birleştirmişsin. Şimdiye kadar hiç görülmemiş çiçekler kadar güzelsin. Şimdiye dek hiç duyulmamış mis kokuları kadar huzurludur rayihan. Ne kırmışsın ne de kırılmışsın. Nezaketin maskeli değil hakikidir. Bir kez bile vermemişsin tut(a)mayacağın sözleri. Ne diyor Rabb'imiz Saf Suresi'nde:

"Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir."

Yalan söylemiyor ve dahi kimseyi iftira ile suçlamıyorsun. Pulsuz dilekçelere sebebiyet veren bir icraatın görülmemiştir. Sevdiğini Allah için seviyorsun. Bir çocuğun yalan/riya/öfke/sahtekarlık bilmeyen tertemiz yüreğiyle sevmesi gibi seviyorsun. Merhaba derken elveda demek gibi önyargılardan bağımsızsın. Sever görünmek gibi bir kaygın da yok. Seviyorsan seviyorsun işte o kadar.

Sana bakınca ülkemin tüm renklerini görebiliyorum. Karadeniz'in huzurlu yeşili de var sende, Akdeniz'in diri mavisi de. İç Anadolu'nun buğday tarlaları gibi sarı yüreğinin bir yanı. Diğer yanı Canım Urfam gibi alabildiğine toprak kahvesi kokuyor. Kuşatan, sarıp sarmalayan bir iklimin var. Yanında esen rüzgarlar huzur kokuyor. Bunalmış gecelerin en ferah sade kahvesi de sensin, kararmış gönüllerin ilacı limonlu sıcacık çay da sensin. Yaz akşamlarının yasemin kokulu huzur dolu yürüyüşleri hep sana çıkar. Girdiğim her yol beni sana getirir. Evvelce gözlerimiz buluşmamış olsa ne gam! Sana bakınca aklıma/kalbime herhangi bir "acaba" gelmiyorsa, biliyorum ki sen O'sundur Zehrem. Hemen tanırım seni. Bir yanım evet bir yanım hayır demez sana. Acabalarla çıkılan bir yolculuktan hayır gelmez insanoğluna. Sen tüm acabaları küremiş, tüm kaygıları yok etmiş de öyle gelmişsin bana. Gözlerimin rengi nedir diye sorma sakın. Bilemem. Ben sana gözlerimle hiç bakmadım ki utancımdan. Seni gözlerinden değil, yüreğinin renginden tanıyacağım. Yedi bayram geçmese de gönlüm yanında hep huzur dolu olacak. "Bu yardan atlarsam düşer miyim?" korkusunu değil, "O beni nasıl olsa tutar" rahatlığını yaşayacağım. 

Dipsiz bucaksız denizler kimin enginsen,
Başı sonu görünmeyen çimen tarlaları kimin huzurlusan,
Bu dünyaya ait degil kimin farklısan,
Konyam kimin aşk, Urfam kimin tutku kokiysan,
Sen,
Ey sen Zehrem,
Hangi yamacın ardındaysan çık gel haydi,
Beklemiysemse de biliyem gelecagını,
Kör kuyularda sakladıgın yüregini gün yüzüne çıkarmanın vakhtıdır,
De hele vakıt gaybetme daha fazla,
Kocasinan deyi ki gelecahsan,
Gel o vakıt...

05 Ağustos 2014 / KONYA / 13.27

2 yorum:

  1. Zehre'ye çoktandır yazmıyorsunuz. Yeni yazılar bekliyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginize teşekkürler. Yeni yazı yolda kısmetse.

      Sil

Hayatın kendisi bir yorumdur aslında. Özgün ol, kendi hikayeni yaşa.
Yorumlarınızla mutlu oluyorum. Hepinize teşekkürler.