İnsan bu hayatta birçok şey yaşıyor. Yaşadığımız şeylere zaman zaman gülüp geçtiğimiz zaman zaman ise kafaya taktığımız oluyor. Bu biraz mizaçtan, kişilik yapısından; biraz tecrübeden, hatta bulunduğumuz çevreden ve kimlerle oturup kalktığımızdan bile etkilenen bir olgu. Ancak sonuç itibariyle ne yaşarsak yaşayalım neleri kafamıza takarsak takalım son tahlilde gelinen nokta hep aynı oluyor:
Bu dünyada sağlıktan ve imandan daha kıymetli hiç bir şey yok!
Kafaya taktığın şeyler sağlığını bozmaktan başka bir işe yaramıyor. Ne taktık diye düzeliyor o taktığımız şeyler ne de biz kendimizi düşüne düşüne perişan ettik diye işler yoluna giriyor. Bediüzzaman Hazretleri hak etmeyene verilen değeri açıklarken "kırılacak şişe hükmündeki camlara elmas kıymeti vermek" ifadesini kullanır ya, ne kadar can alıcı ne kadar etkileyici bir ifade bu! İnsan bazen bazı şeyleri öylesine kafaya takıyor ki; yıllarıma, verdiğim emeklere, gösterdiğim vefaya yazık oldu diye düşünerek adeta uykuyu durağı kaybediyor. Düşünmekten bir hal oluyor. Peki gelinen sonuç ne? "Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış!" Kırgınlığınızdan haberi olmayacak şişe camları için kendinizi hiç boşuna perişan etmeyin. Bu dünyada gerçekten ama gerçekten her şey boş. Eğer sağlığımız varsa en kıymetli en zengin insan biziz. Hani dinimizde de der ya insan eğer sağlıklı ve imanlı bir şekilde geceye ulaşabildiyse ondan daha zengini yoktur diye, kesinlikle ve kesinlikle öyle. Cenab-ı Hakk hepimize iman gürlüğü versin. Sağlığımızı sıhhatimizi afiyetimizi daim etsin. Eğer imanımız ve sağlığımız yerinde ise geri kalan hiçbir şey gerçekten kafaya takmaya değmiyor. Üç günlük yalan dünyada kırılacak şişe hükmündeki camlara elmas kıymeti verdiği zaman insan aslında kendi vücudunun kul hakkına girmiş oluyor. Konyamızın harika bir lafı vardır "Salıvır seroşu yıkılınca kadar gitsin" derler. Gerçekten de azıcık salıvermek lazım.
Ben bu içeriğe benzer bir yazıyı yıllar önce yine yayınlamıştım bloğumda. Anlaşılan hala dersimi almamış olacağım ki yıllar sonra tekrar aynı şeyler başıma geldi, yıllar sonra yine aynı noktaya geldim... Hani anlamak başka idrak edip hayatına geçirmek başka ya, Allah'tan dileğim artık bu dersi gerçekten idrak edip hayatıma geçirmiş olmak ve bir daha kendi vücuduma sağlığıma eziyet edecek kadar hiç kimseye kıymet vermemek. Bu dünyada değer verdiğinizde boşa gitmeyecek tek varlık Cenab-ı Allah'tır. O'nun ötesinde hiç kimse için fazla fedakarlıkta bulunmamak lazım. Yaptığını Allah için yap ve bunun harici bireysel fedakarlığı ve genel vericiliği bırak. Zira insan "yaptıklarım/emeklerim boşa gitti" cümlesini bireysel ilişkilerde kullanabilir ama sadece Allah rızası için yapılan şeylerde kullanmaz. Hâsılı kelam; ne yaparsak Allah için yapalım, Allah'a dayanalım, kırılacak şişe hükmündeki camlardan vazgeçmek için de onların kırılmasını beklemeyelim. Sağlığımız ve huzurumuz daim olsun. Yeni bir yazıda görüşmek dileğiyle. Umut hep vâr olsun.
02 Ekim 2024 / KONYA / 14.21
Kardeş harika bir yazı olmuş ve dediğin gibi iman çok önemli.
YanıtlaSilTeşekkürler kardeş 🌹
Silbi daa çok kıymet vermezsiiin :) biz türkler böyleyiz yaa :) çabuk kaynaşıyoz sonra küsüyoz filan :) avrupalılar hep ölçülü :)
YanıtlaSilKüsmek yok da iyiliğin için uzak durmak var Deep'ciğim. Çabuk kaynaşmanın içinde de uzuuun yıllar var:) Ama haklısın. Ölçülü uzaklık lazım🤭
Sil