Kadın adamın fotoğrafına bakarken, onun sevip de kaybettiği yavuklusuna duyduğu hasreti hissetti. Kadın adamı seviyordu, adam da uçmağa varan yavuklusunu. Kadın adamı seviyordu, ama adamın bundan haberi yoktu. Öyle çok sevmişti ki kadın, Rabb'ine adamın mutluluğu için dua ediyordu. Kendi mutsuzluğuna mal olacağını bilmesine rağmen...
İçinden adamın fotoğrafıyla konuşmaya başladı:
"Ben zaten kavuşulmamış aşkların failiyim. Olsun varsın. Sen mutlu ol, ben senin mutlu olmanla mutlu olur, bununla yetinirim. Ben seni uzaktan daaa içimden de severim. Biliyor mus...; hayır hayır, biliyorum bilmiyorsun. Seni sevdiğimi bilmiyorsun. Ben seni öyle çok öyle çok sevdim ki, senin mutluluğun için kendi sevinçlerimden vazgeçecek kadar. Acaba seni bu kadar çok sevdiğimi bilseydin ne yapardın? Bazen merak etmiyor değilim. Zaman zaman şunu da merak ediyorum, acaba benim seni sevdiğim gibi sevilmek nasıl bir duygudur? Böyle içten, böyle gerçek, böyle yürek yangınıyla... Ahhh bilmiyorum... Bilmekten korkuyor muyum onu da bilmiyorum. Bildiğim bir şey var ki göz bebeklerindeki keder beni öldürüyor. Ve onlardaki mutluluk pırıltısı, benim mutluluğuma yetiyor. Sen hep mutlu ol adam. Senin mutluluğun bana azık olacak. Kaybettiğim yaşama sevincim olacak. Gözlerindeki kederin geçtiğini gördüğüm gün, Allah'ım çok şükür acısı dindi artık mutlu diyeceğim. Ve senin için bahtiyar hissedeceğim...
22 Nisan Pazartesi ve 17 Mayıs Cuma 2024 / Konya / 21.48 ve 09.42
böyle seven birine üzülürüm yaaa :)
YanıtlaSilBöyle sevenlerin en az sevdiği kadar sevilmesini umalım o zaman:)
SilSeneler önce böyle bir yazınız da yorum yapmıştım. Seven kadın erkeğe hakkını helal etmiş midir diye o da bende kalsın demiştiniz. Şimdi ise mutluluğu için dua bile ediyor diyorsunuz! İşte benim hayal ettiğim sevgi bu olsa gerek. Yansan bile karşı taraf için küllerinden gül olup yeniden doğmak. Belki de şairin dediği gibi başka bir evren de en güzel halinle... Biz yaşamı sadece bu dünya için yaşamıyoruz ki...
YanıtlaSilMerhaba Değerli Adsız,
Silİnanın ben o şekilde yazdığım bir yorumu hatırlayamadım. Hatta anımsayabilmek için geçmiş yazılardaki yorumlara baktım ve şunu buldum, 2021 yılında bir Adsız'ın yaptığı yoruma bunu yazmışım, tahmin ediyorum o sizsiniz. Ya dua? diye sormuş bana yorum. Ben de şöyle demişim:
Bildiğim odur ki mazlum insanlar, kendilerini üzenlere dahi dua ederler. Eminim sizin dua beklediğiniz kişi de size dua ediyordur.
Böyle yazmışım. Bu arada söylediğinize katılıyorum, hayatı sadece bu dünya için yaşamıyoruz. Bunun bir de ahiret boyutu var. Ama şurası bir gerçek ki bu hayatta yaptıklarımız ya da yapmadıklarımız kesinlikle ahiretimizi de etkiliyor. Ve hatta karşımızdaki kişinin hem dünya hayatını hem ahiret hayatını etkiliyor. Gerçekten seven bir kalp öyle sanıyorum ki ardında harabeler bırakarak gitmez. Dünya hayatında gözlemlediğim şu oldu. Harabeye döndürülen ve yarım bırakılan yüreklerin kendini toparlaması pek de kolay olmuyor ve bazen de mümkün olmuyor. Onlar karşılarındaki için her ne kadar dua da etseler, kendi hayatları tükenmiş/tüketilmiş oluyor bir yerde...