Her günkü gibi sıradan bir gündür. Okula gidersin ama bahçe kapısından içeri sokulmazsın. Sebebi, başına tac ettiğin Allah’ın emri’dir. “Yasak” derler. “Bununla içeri giremezsin!”. Tramwaylar ardı sıra gelmekte ve inenler bir bir okula girmektedirler. Sanki Allah’ın Kitab’ı bir tek başı örtülülere ya da sadece bayanlara indirilmiştir hâşâ. Erkekler duymazdan gelirler. Güvenlik noktasını geçen girer, geçen girer. Sen ve Allah’ın emridir diye başını kapatmış diğer öğrenciler kapıda öylece kalakalırsınız. “Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya” dersin kendi kendine. Haber merkezlerine haber edilmiştir fakat korkudan hiç bir kanal gelmez. Sadece yerel bir gazetenin muhabiri gelir. Elinde kamerası bile yoktur. Fakat işini yapmak için gelen bu muhabir güven(siz)lik görevlileri odasına alınır ve dört beş güven(siz)likçi birden yumrukla girişirler adama. Herkesin gözü önünde olur bunlar. Ama kimse müdahale edemez. Çünkü sen duvarın dış tarafında kalmışsındır ve güven(siz)lik odası duvarın diğer tarafında. Seni kapıdan sokmadıkları için gidip dövülen adama yardım bile edemezsin. sadece seyredersin.
Sonra polis panzerleri gelir. Bir de polis kamerası. Bir memleketin 18-20 yaşlarındaki pırıl pırıl evlatlarının üzerine panzerler sürülür. Ve robokoplar dağılır genç kızların arasına ellerinde coplarıyla. Kamera da yüzleri çekmektedir ki kimlikler tespit edilip okuldan uzaklaştırma verilebilsin diye. Neden? Hayır hayır, terör örgütünün militanları eylem yapıyor değildir. Sadece bir avuç başı kapalı kız okuluna girmek istemektedir hepsi bu. Duvarın dışında seninle beraber okula giremeyen arkadaşın ve duvarın diğer tarafında onu ve seni okula almayan arkadaşının polis babası!
Arka arkaya iki tramway birden yanaşmıştır durağa. İnen öğrenciler birer birer okula girerken, kızlardan birisi sinir krizi ile bağırır:
” ‘Her hangi bir şey olursa biz arkanızdayız bacım, her zaman size desteğiz’ diye bağıran …’liler! Hani neredesiniz? Bu muydu sizin verdiğiniz söz? Meydanlarda bağırmakla olmuyor bu işler, hani neredesiniz! ” Fakat o iki tramway dolusu insandan bir tek kişi bile ağzını açıp bir şey demez ya da destek olmaz. Başı kapalı kızlar adeta filmlerdeki ölüler gibidirler. Çığlık da atsalar, duyanları olmaz {O’ndan (c.c.) başka}. Toplum kör, toplum sağır, toplum dilsiz! Toplum adeta toplu bir sürü! Sindirilmiş-korkutulmuş-susturulmuş-bana ne’ci bir toplum işte!
Bir başka gün dişlerini tedavi ettirmek için gidersin okula. O gün ders yoktur. Sen sadece dişçiliğe gideceksindir. Kontrol noktasındaki güven(siz)lik görevlisi “öğrenci misin” diye sorar. Yalan söylesen ruhu duymayacaktır ya, Müslüman yalan konuşmaz diye “evet, öğrenciyim” dersin. Adam bağırmaya başlar böyle giremezsin diye. “Ama okul yok, ben de şu an talebe değilim. Randevu saatim geçiyor, girmem lazım” dersin. Ama nafiledir. “Siz yalan konuşulmayı hak ediyorsunuz! Yalan söyleyip hayır öğrenci değilim desem hiç bir şey yapamazdınız!” dersin ve adam tek kelam edemez. Olanları Allah’a havale ederek dişindeki o eşsiz ağrıyla uzaklaşırsın oradan.
Bunlar gâvuristanda değil, bu vatana kanını canını bütün varlığını dökmüş şehitlerin medfun bulunduğu senin canın yurdunda olmaktadır. Düşünürsün, Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’u bunun için mi fethetmişti? Çanakkale’de bunun için mi 250.000 şehit düşmüştü toprağa? Vatanın bölünmez bütünlüğünü yüzyıllardır (Allah’ın yardımıyla) sağlayan ataların canlarını bunun için mi sermişlerdi yollara? Hayır, değil elbette. O halde bütün o şehitler, bütün o canlar, bu vatana ve bu dine emeği geçmiş bütün o geçmişin; gün gelip bu zulmü yapanlardan ve bu zulme SUSARAK!!! ortak olanlardan hesap sormayacaklar mıdır? Allah hesap sormayacak mıdır bir gün? İnsanlar tüm bunları ne çabuk ne kolay unutmuşlardır!
Sonra birileri Allah’ın emri olan baş tacına “siyasi simge” derler. Bilmezler ki onu siyasi simge olarak kullananlar da, bu yasağı çıkaranların işbirlikçileridir. Benim güzel gönüllü halkım topluma empoze edilen bu safsatalara inanır. “Evet yaa, doğru, siyasal simgedir bu” derler. Bilmezler mi bunu diyerek bu zulme destek olanlar da bir gün Allah’a hesap vereceklerdir…
Bu yara kanıyor, kapanmadı. Bu yara anlatmakla bitmez. Yaşadıklarımın tamamını yazsam roman olur. Bu ülkede, bu ülkenin evlatlarına uygulanan psikolojik baskı-yıldırma-ikna etme ya da adına her ne derseniz işte yapılan o çalışmalar, hayal ürünü değil. Hepsi gerçek. Lütfen bir yahudi atasözü olan “BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN”ı söyleyip de vicdanınızdan kaçmayın. Unutmayın ki bu kaçış bir gün kabirde son bulacak.
(NOT: 1. İş yoğunluğu ve il dışında katıldığımız medikal ekipmanlar fuarı dolayısıyla son günlerde pek yazı ekleyemedim ve sizleri ziyarete gelemedim. Bu yoğunluk bir müddet daha sürecek gibi görünüyor. Dualarınızı bekliyorum.
2. Sevgili Cahide Abla ve Jibek'in yeni sitelerindeki "Müdür Bir İzin Verse!" başlıklı yazıya bıraktığım bu yorumu, Cahide Ablam'ın önerisi ile sayfamda yazı olarak yayınladım. Cahide Abla'nın o güzel yazısını da okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Hepinize sevgilerimle).
o günlere gittim geldim yeniden.. hatta gittim gelemedim orada bekliyorum o okulun kapısında..
YanıtlaSil1 sene okulu uzatmama sebeptir bu yasak.. önemli değil, 1 sene uzatmışım sıkıntı değil.. yaşananlar da bir kayıp değil kazanç benim için.. öyle görüyorum. bu yasak, bir sürü arkadaş edindirdi bana, sımsıkı ve parçalanmaz dostluklar, birliktelikler, yaşanmışlıklar edindirdi.. birşey kaybettim gibi görmedim hiç.. ama kaybedilen elbette birşeyler var, illa ki var... birileri reklamlara çıkıp " ben özgürüm" derken, ben düşündüm orada.. ben de özgürüm, hem de tahmininizden fazla... ben özgür ve yaşadığı yüzxyılın hakkını verebilen bilinçli bir ferdim.. yaz siz? bu yasağı uygulayan sizler?sizin örümcek ağı tutmuş kafalarınız, çıkıp bana bir de özgürlük türküleri söylemeye kalkmasın sakın..
önce bir örüncek ağülarınızdan kurtulun.. yoksa uyuşan beyninizle bana akıl vermeye sakın yeltenmeyin.. açmalı - kapamalı- artema haline gelmeli demeyin sakın...
bu uzun bir öykü Aslıhan, biliyorsun.. ben yapı gereği her ne akdar hasarsız atlatsam da, kafaya takmadan, bildiğim doğruda yürümüş olsam da, cidden bu yasaktan çok etkilenen dostlarım oldu. çok kanayan yaralar gördüm.. çok acı durumlara şahit oldum.. belki erken büyüdük, belki geç kalmış bir büyümeydi bu bilemiyorum.. ama büyüdük, doğrumuz tek, o doğrudan yılmadan ve yıkılmadan, millete ve devlete faydalı fertler olacağız dedik, gayret ettik.. kimimiz artık bu dünyada da değil bu saflarda yanımızda olanlardan.. düşündükçe içimden bir acı gidiyor.. dostumun, aynı şeyleri yaşamış olduğum arkadaşımın, yıllar sonra bir anda ani ölümü neticesi düşünüyorum da.. çektiklerimiz elbet boşa gitmeyecek.. zira bir diğer diyar var haklarımızın kapıda bizi beklediği.. bir diğer diyar var, yaşananların boşa gitmediği, bir diğer diyar var + ve -lerin şaşmaz terazilerle tartıldığı...
bu ülke bizim.. bu ülkeyi bölmek için yapılan bir çalışma işte bu da.. bizi bölmeye çalıştılar, birbirimize düşürmeye, ayrılığa sevketmeye çalıştılar.. ama SAF olsak da SALAK değiliz ki biz...
bu konu uzar da gider.. ben en iyisi keseyim burada... sevgiyle... muhabbetle...
canım benim cidden nefis bir yazı olmuş.Yüreğine sağlık.Bir gün biter diye ümit ediyorum fakat kendime "nasıl olacak" diyede sormadan edemiyorum.kızım olunca daha iyi anladım sizlerin neler çektiğinizi.rabbim her daim ayağı sabit olanlardan eylesin bizi.
YanıtlaSilBir hocamızın dediği gibi;"Kızlarımızın iffetini a4 kağıdına değiştirmesin" inşaallah.
Rabbime emanetsin gönlü güzelim...
Aslıhan cığım,
YanıtlaSilHarika bir yazı olmuş, canım...Fert olarak bu yasağın kaldırılması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım. Biraz daha sabretmek ve kenetlenmek gerek; yasağın uygulanmaya başladığı ilk yıllarda, edebiyatta okuyan arkadaşımın kızkardeşi, başörtüsü sorunu yüzünden okula devam edemedi,psikolojik rahatsızlık geçirdi ve birdaha hiç iyi olamadı. Pırıl pırıl kalpli kardeşlerimin eğitim hakkını ve dolayısıyla yaşam hakkını elinden alanları hiç affetmiyorum ve Allah a havale ediyorum. Sevgilerimle...
selamun aleykum Aslihan,
YanıtlaSilbu sefer yazini okuyunca yuzumde tebessum olusmadi.oyle bir yazi yazmissinki,bizler rahat evlerinde,aktif kotulerle isbirlik icindeyken,sizler rabbimin emrettigi ortuye sahip cikiyorsunuz.oyle bir uykudaydikki,hic birseyden,donen dolaplardan haberimiz olmasi arkadasim.
bizler tvye bakip sabah aksam uyuyanlardandik,surekli onu bunu cekisirmeyle mesgulduk.ne senden nede diger kardeslerimizden haberimiz olmadi.hala uyuyoruz,birsye yaptigimiz yok.dusmanlarimizin ekmeklerine ballar suruyoruz,dostlarimizi ise kendimiz mahkum ediyoruz.
derin devlet basortusunun ozgurlugune hic izin verir mi?kurdu turke dusman edecek,basortusu sorunu var diyecek,hocalara iftiralar atacak,dindarlarini esir alacak,ve bir suru oyun.rabbim sizlere ve bizlere yardim etsin.suurlanip ayaga kalkmayi naisp etsin.amin
rabbime emanet ol.elbet bu zulumler birgun bitecek,ve o zulumlerinin hesabini yaradan soracak.
selamun aleykum Aslihan,
YanıtlaSilbu sefer yazini okuyunca yuzumde tebessum olusmadi.oyle bir yazi yazmissinki,bizler rahat evlerinde,aktif kotulerle isbirlik icindeyken,sizler rabbimin emrettigi ortuye sahip cikiyorsunuz.oyle bir uykudaydikki,hic birseyden,donen dolaplardan haberimiz olmasi arkadasim.
bizler tvye bakip sabah aksam uyuyanlardandik,surekli onu bunu cekisirmeyle mesgulduk.ne senden nede diger kardeslerimizden haberimiz olmadi.hala uyuyoruz,birsye yaptigimiz yok.dusmanlarimizin ekmeklerine ballar suruyoruz,dostlarimizi ise kendimiz mahkum ediyoruz.
derin devlet basortusunun ozgurlugune hic izin verir mi?kurdu turke dusman edecek,basortusu sorunu var diyecek,hocalara iftiralar atacak,dindarlarini esir alacak,ve bir suru oyun.rabbim sizlere ve bizlere yardim etsin.suurlanip ayaga kalkmayi naisp etsin.amin
rabbime emanet ol.elbet bu zulumler birgun bitecek,ve o zulumlerinin hesabini yaradan soracak.
Aslıhancığım,
YanıtlaSilbu acıyı yaşayanlar ancak böyle güzel ifade edebilir duygularını.Bu bizim imtihanımız biliyoruz ki ahiret var ve zalimler için yaşasın cehennem,bu yolda dökülenler çok oldu,bir arkadaş ziyaretinde tanıştığım kocası da kendisi de doktor bir hanım 28 şubattan önce gördüğümde başörtülüydü,28 şubattan sonra yeniden biraraya geldiğimizde başörtüsü çıkmış ayağında pantolon çok modern!!! bir kıyafetteydi ve suçlu 28 şubattı!çok ta rahattı belki öyle bir görünüm vermek istiyordu,bir çocukları var ve muhtaç değiller,dünyanın mevkisi ve malı için ahiretlerini satabiliyorlar,böyle imtihanlar olmasa herşey güllük gülistanlık olsa aramızda ki dikenler nasıl ayıklanacak?Başörtüsünün serbestliği de problemin çözümü değil tek başına,karma eğitim de bir başka problem,ayrıca başörtüsü sadece başı kapatmak değil bununla birlikte göğüsler üzerine de salmak,ayette böyle geçiyor,başörtüsünün yanında vücut hatlarını belli etmeyecek geniş kıyafetlerimizin olması lazım.Başı örtülü çıplaklar o kadar çok ki bunlara hem Peygamberimiz(S.A.V)lanet etmiş ve kapalı giyinip çıplak gezenler olarak nitelendirmiş ve cennetin kokusunu dahi alamayacaklarını bildirmiş,Rabbim bizleri bunlardan yapmasın,onlara da hidayet versin(amin)sevgilerimle güzel kardeşim,
Rabbime emanet ol.
Gün olur,devran döner canım sıkma canını..
YanıtlaSilZalimler için yaşasın cehennem..
selam ve dua ile..
Hilal Abla tüm yazdıklarına katılıyorum. Buradan Kâmile ablayı da rahmetle anmış olalım, başörtüsü kaçma-kovalamacasındaki kader arkadaşını...
YanıtlaSilCahide Ablacım güzel duana Amin diyorum. Endişelenmekte haklısın, çok zor bir durum gerçekten.
Mine Ablacım bahsettiğin arkadaşa acil şifalar diliyorum. Ve kenetlenme konusundaki düşüncelerine kesinlikle katılıyorum. 1982 yılında olan başörtüsü yasağı, insanların kararlı birlikteliğinden ötürü sadece 16 gün sürebilmiş ve 17. gün tekrar serbest kalmış.
Ve Aleykumus Selam Anlayamazsın,
Güzel dualarına Amin diyorum. Daha anlatsam neler var neler... Duaya devam inş.
Hatice Ablacım tüm yazdıklarına katılıyorum. Allah (c.c.) bizleri uyananlardan etsin. Giyinik çıplak olmak da asrımızın bir başka sorunu. Hükme uygun olsun diye bol giyinenlere "şişko görünüyorsun" demeler, aradığın gibi bol ve uygun kıyafetler bulamamalar... İnş her şey düzelir ve daha iyi olur.
Rumma'cım inş öyle olacağına inanıyoruz. Amin diyorum.
:(
YanıtlaSilRabbim biliyor herşeyi...
Parçalanmış yüreğimi, uçup giden hayallerimi, kimselere göstermeden akıttığım gözyaşlarımı...
Hakkım olanı benden alan bütün yasakçı zihniyet/ler/i sadece O'na havale ediyorum!
...
Kalemine yüreğine sağlık çok içten bir yazı olmuş insanca özgürce yaşamak istemenin bir müslüman için bir zamanlar bedeli ne denli zor olduğunu her satırı anlatıyor..
YanıtlaSilİsim olmayınca kim yazdı bilemedim☺️ Çok teşekkürler değerli yorumunuz için. Rabb'im bu vatana bir daha öyle karanlık günler göstermesin.
Sil