Senden uzaklarda bir bayram daha geçti. Ömrümün bir bayramı, gönlümün bir ucu kırıkça bitiyor. Şikâyetçi misin diye sorarsan, hâşâ. Bu aylara bu günlere Eriştiren'e hamd olsun. Bununla beraber; ümmetin daha mutlu daha huzurlu olduğu, savaşların son bulduğu, çocukların can korkusundan ağlamadığı, benim sana kavuştuğum, bayramların bayram olduğu günleri de beklemiyor değilim.
Sana olan hasretimi dindirmeye gücüm yetmese de, günlerimi senle doldurarak acıyı (buruk da olsa) bir sevince çevirmeye muktedir olabiliyorum. Derler ki sevip de kavuşursan aşk, kavuşamazsan efsane olurmuş. Bizim senle yaşadığımız aşk dolu bir efsanedir desek yanlış olmaz kanımca. Bazı insanlar aşkı âha dönüştürür. Bunu öyle ustalıkla yaparlar ki sen ne olduğunu anlayamadan onlar kirli kalplerini de yanlarına alıp uzaklara gitmişlerdir bile. Kendine geldiğin vakit anlarsın nasıl bir cehennemden kurtulup da Firdevs cennetine düştüğünü. Hamd edersin gece gündüz. Kurtulduğun için şükredersin. Ve Firdevsi göremeyen nasipsizler için üzülürsün adeta. Sen ve ben, bu durum, dünyadayken Firdevsi görmek gibi Sürme Gözlüm. Öyle temiz, öyle nefes dolu ve öyle huzur verici... Kavuşmak başka bahara kalsa da yüreğim senin için böylesine sıcacık kaldıktan sonra sen aslında hep yanımdasın. Gönlümün içi de başımın üstü de senindir. Aşk Allah için olursa güzeldir ve aşk Allah için olursa ebedidir. Ben seni böyle ebedi bir aşkla sevdim Sürme Gözlüm.
Deyisense ki ben de seni özlemişim, hele az daha sabret yuregimin en datlı agıdı. Ben siye hesret sen biye sevdalı. Saniy misin ki bu sevdaluk böyle son bulacahtır? Yaradan bizi cem eyleyecektir emin ol. Sen ey gönül bagımın sultanı; siye özlemim arttıkça sevdam da büyümehtedir. Bugün düneginden daha coh yaniyem. Canım Urfam, dua edesen de tez kavuşim siye. Urfam, sevdam...
18 Ekim 2013 / Konya / 13.16