Böyle bir yazı nasıl kaleme alınır, hangi kelimeler içimdeki acıyı ifade eder bilmiyorum. 1,5 yıldır Suriye'de süren zulüm için üzülüyor, dua ediyor, o masum insanların kurtuluşu için adeta gün sayıyoruz. Vatansız kalmalarına, çadırkentlerde hayat sürdürme çabalarına, haberlerde bilhassa çocuklar ve yaşlıların durumuna, bölünen ailelere ayrı ayrı üzüldük. Elimiz yetmedi bu işi düzeltmeye. Dilimiz de yetmedi. Son seçenek olan kalbimizle buğz etme yolunu seçtik. Ve adını yazarak bloğumu kirletmek istemediğim o pisliğin bir an evvel bu zülme son vermesi, kendi insanlarını katletmeyi bırakması için dualar ettik. Cenab-ı Hakk'ın sabrına bir kez daha hayran olarak, O'nun ihmal etmeyeceğini, imhal edeceğini bilerek bekledik. Ve beklemekteyiz.
Dünya yüzünde zulüm gören herkese üzülür Müslüman kalbi. Dili, rengi, ırkı ne olursa olsun. Neticede insandır çünkü. Ancak itiraf etmeliyim, bir müddettir daha farklı bir acı yaşıyorum. Çünkü o pisliğin kendi gibi pis olan bombaları benim güzel memleketime de isabet etmeye başladı. Hataen atıldı, denk geldi diyor. Lakin ben buna inanmıyorum. Güzel yurdumu savaşa çekebilmek için her yolu deneyip muvaffak olamayınca, yanlışlıkla denk geldi ayağına yatarak bombaları bize isabet ettirmeye başladılar. Hatayımız'a, Şanlıurfamız'a düşüyor bombalar. Vatanın salahiyeti söz konusu olduğu için insanın ağzının tadı tuzu kalmıyor. Bu yazıyı günler öncesinde yazmak istedim. Ancak elim varmadı. Canım Urfam'ın 10 ilçesi var. Hepsine gittim. Nedendir bilmem, Akçakale'nin yeri bende hep ayrı olmuştur. Orada ayrı bir huzur buluyorum. Ne var diye sorarsanız, gezip gördüğüme göre özel olan hiç bir şey de yok. Evler ve insanlar. Bir de sınırdan bakınca Suriye'yi tam karşınızda görüyorsunuz o kadar. Fakat Akçakale ilk günden beri gözümün bebeği olmuştur. Canım Urfam'ın her yeri çok özeldir benim için. Ancak Akçakale'de ayrı bir huzur ve derin bir hüzün hissetmişimdir hep.
Şimdi o pisliğin bir an evvel akıbetine uğraması için daha çok dua ediyorum. Gözümün bebeğine dokunmuş. Allah (celle celaluHu) müstahakkını tez zamanda versin. Her insanın ıslahı için, kurtuluşu için dua etmek en güzel olanıdır. Lakin vatana ihanet edenleri affedemiyor ve onlar hakkında iyilik isteyemiyorum. Bu gudubet hem kendi vatanına ve insanına ihanet etti hem bizim vatanımıza dokundu.
İkinci resimdeki yavruya dikkat edin lütfen. Bir yandan koşuyor, bir yandan kulaklarını tıkamış. İçim ezildi bu resmi görünce.
Dilerim ki Cenab-ı Hak bu millete bir daha savaş yüzü göstermesin. Ve dünyadaki tüm mazlumları bir an evvel kurtarsın. Zalimlerin müstahakkını versin.
Umut hep vâr olsun. Hepinize sevgilerimle.
08 Ekim 2012 / KONYA / 11.24